-->
Okuma Listem

AofSoruKitap Ana Sayfa

Mescit Güvercini - Anne Hakkı - Hadis



Sahabe-i güzin’den âbid, zâhit ve cömert bir genç olan Alkame (r.a.), son demlerinde ağır hasta iken, Hazreti Ali (k.v.), Hazreti Bilal (r.a.) ve Hazreti Ammar (r.a.) kendisini ziyaretine geldiklerinde, onu dili tutulmuş, şehadet getiremez bir halde görüp, hadiseyi Hazret-i Fahr-i Âlem Efendimize (s.a.v.)’e haber verdiler.

Âlemlerin Efendisi (s.a.v.), Alkame Hazretleri’nin babası hayatta olmadığından, ihtiyar validesine haber gönderip: “Gelebilirse gelsin, gelemezse ben geleyim.” buyurmaları üzerine;
İhtiyar olan annesi: “Huzur-u risalete benim kabul olunmaklığım daha münasiptir.” diyerek, hemen geldi.

Rahmeten lil Alemin Efendimiz (s.a.v.): “Ey Alkame’nin annesi! Hal müşkildir, oğlunun halinden bize haber ver.” buyurdu.

Annesi: “Ya Rasulallah! Gençliğinden beri, ibadete düşkün olması sebebiyle, kendisine “Hamâmetül mescid”(mescit güvercini) denilirdi. Sadakası da o kadar çok ki, miktarını bilemem.” dedi.

Rasulallah (s.av.): “Ben o ciheti değil, seninle arası nasıl diye soruyorum.” buyurdu.

Annesi: “Evleninceye kadar, her hususta kendisinden razıydım. Fakat evlendikten sonra, hanımını benim üzerime tercih etti, kendisine dargınım.” Deyince;

Alemlerin Efendisi (s.a.v.), hakkını helal edip, oğlundan razı olmasını birkaç kez teklif buyurduysa da,

Annesi: “Ya Rasulallah! Çok kırgınım, helal edemiyorum.” dedi.

Peygamber Efendimiz (s.a.v): “Nefsim kabza-i kudretinde olan rabbime yemin ederim ki, sen oğlundan razı olmadıkça, namaz ve sadakası kendisine bir fayda vermez.” buyurup, hazır bulunanlara: “Odun toplayın! Ateş yakın, Alkame’yi yakacağım!” emrini verdiği zaman;

Annesi: “Ya Rasulallah! Oğlumu gözümün önünde yakacak mısınız? Ben buna nasıl dayanayım, razı oldum, hakkımı helal ettim.” dedi. Alkame Hazretleri’nin de o anda dili çözüldü, Kelime-i Şehadet getirmeye başladı. (Beyhaki, Şuabül İman, 7508)
Yorum Gönder

Yorum Gönder