-->
Okuma Listem

AofSoruKitap Ana Sayfa

Yılbaşı Noel Cuma Hutbe ve Vaazı - Yılbaşı Kutlamak Haram mı?



Yılbaşı Noel Hutbesi, Yılbaşı Noel Cuma Vaazı, Yılbaşı Kutlamak Caizmidir, Yılbaşı kutlamak HARAM mıdır, Yılbaşı kutlamak niçin caiz değildir, Niçin yıl başı kutlanır, Müslümanlar niçin yılbaşını kutlamaz, Noel Baba hurafesi



بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمـَنِ الرَّحِيمِ
وَلَن تَرْضَى عَنكَ الْيَهُودُ وَلاَ النَّصَارَى حَتَّى تَتَّبِعَ مِلَّتَهُمْ قُلْ إِنَّ هُدَى اللّهِ هُوَ الْهُدَى
وَلَئِنِ اتَّبَعْتَ أَهْوَاءهُم بَعْدَ الَّذِي جَاءكَ مِنَ الْعِلْمِ مَا لَكَ مِنَ اللّهِ مِن وَلِيٍّ وَلاَ نَصِيرٍ
(من تشبه بقوم فهو منهم)

 Muhterem  Mühminler !
 Bu haftaki hutbemizin mevzuu  yılbaşı ve noel yortusu hakkında olacaktır.
Hutbemin başında okuduğum  Bakara suresi ayet 120’de Cenab-ı Hak şöyle buyuruyor;
Sen onların milletlerine tabi olmadıkça ne Yahudiler, ne de Hıristiyanlar senden asla hoşnut ve razı olmayacaklar. De ki, gerçekten de Allah'ın hidayeti, hidayetin ta kendisidir. Şânım hakkı için, sana vahiyle gelen bu kadar bilgiden sonra, kalkıp da onların arzu ve heveslerine uyacak olursan, sana Allah’tan ne bir dost bulunur, ne de bir yardımcı.’[i]



Muhterem Müminler!

         Yüce dinimiz, biz mü’minlere dini esaslara bağlı kalıp, mukaddesatımıza sahip çıkıp, hiç bir zaman için bizim inançlarımıza ters düşen her türlü hal ve harekete meyl etmememizi emretmiştir.Hal böyleyken, malesef yüce dinimizin mensubu olduğunu ve müslümanca yaşamaya çalıştığını söyleyen nice insanların, müslümanlarla alakası olmayıp tamamen başka dinlere mensup insanların adeti olan NOEL, PASKALYA ve benzeri adetlere kendilerini kaptırıp büyük günah bataklıklarına düştükleri bir hakikattir. İşte yukarıda bahsi geçen adetlerden biriside, birkaç gün sonra bütün hıristiyan alemince ve memleketimizde de birçok gafil insan tarafından kutlanacak olan noel ve miladi yılbaşı eğlenceleridir. O noel ve yılbaşı ki; Müslümanlıkla uzaktan yakından hiçbir alakası olmayıp bilakis hıristiyanlığın küfür kokan bir adeti olduğu için hem dinimize hemde özünü dinimizden alan örf ve adetlerimize elbette zıttır.

Peygamberimiz Efendimizde hutbemizin başında okuduğumuz Hadis-i Şeriflerinde mealen: “‘Kim bir topluluğa ( herhangi bir şekilde)  benzemeye çalışırsa, o onlardandır” [ii] buyurarak bizleri başka toplumlara benzemekten men etmişler ve kof hıristiyanlık ve kokuşmuş yahudilik adetlerine özenti duymaya set çekmiş, taklitçiliği adet haline getirenlerin milli ruhunu kaybedip, özendiği o topluluğun mahiyet ve karakterini elde edeceğine işaret buyurmuşlardır.


---------------------

Muhterem Müminler:

Noel ve yılbaşı; içki ve fuhşu teşvik edip, yeşeren küçük çam fidanlarının yok edilmesine sebebiyet verdiği, insanları rezalete, sefalete, cinnete ve cinayete teşvik ettiği, israfın ve iflasın amili olduğu için, insanı insanlık tahtından indirip hayvani bir seviyeye düşürdüğü ve süfli bir hayatın zebunu kıldığı için, insanı mümtaz vasıflardan ayırıp Hakk’ın ve halkın nazarında kötü kıldığı için, yine içkinin kontrolü altına giren insana herkesin gözü önünde hertürlü bayağılığı işlettiği, edep ve haya duygularının yok olmasına, birçok fazilet müesseselerinin yıkılmasına sebebiyet verdiği için ve daha bizim bildiğimiz bilmediğimiz nice nice rezaletin işlendiği bir gece olması hasebiyle yüce dinimizin esaslarına, ictimai hayata, akla ve mantığa, edep haya ve ahlak müesseselerine tamamen zıttır.

Muhterem Müminler:

Müşriklerin merasimlerine ta’zim ve onların küfür adetlerine velev ki kalben ve hissen bile olsa iştirak etmek, İslam ve müslümanla hiçbir alakası olmayan yılbaşını kutlamak, o güne mahsus bir mesaj çekmek, gelen mesaja cevap vermek, eğlenceye gitmek veya gitmeyi arzu etmek, o güne has hediye almak, çam devirmek, içkili alemler yapmak, Bu amaçla düzenlenen herhangi bir programa seyirci olmak,  hele bunları İsa a.s. gibi büyük bir peygamberin doğumunu kutlama pahasına yapmak v.s. bunların hepsi  gayrimüslim toplumun içine girmek, onların sınıfına katılmak demek değil midir?. Malumunuz Mağazalar yılbaşı için kampanyalarını hızlandırıyor bu sıralar.Her yer Noel Baba ve çam ağaçlarıyla süsleniyor.Adeta bir Hristiyan ülkesini andırıyor şehirlerimiz.Yılbaşı için hediye almaya mecbur bırakan bir zihniyet var , Sanki. Okullarda öğrenciler yılbaşı hediyesi için çekilişler düzenliyor, işyerlerinde çalışanlar...Biz bu duruma nasıl geldik..Eskiden böyle miydi..
Kimi duyarlı aileler hariç Hiç bir şey yapmadığını söyleyen aileler bile en azından o gün için evine yeni meyve ve çerezler alır,Tv başına geçer ve ekranlardan akan pis kokulara kendini bırakır.Çoluk çocuğuda bu imaj ile büyüdüğü için ,yetişkin olup evlendiğinde,anne babasından gördüğü bu yılbaşı etkinliklerine kendiside bir şeyler katarak bu çarkın dönmesine katkı sağlar.Günümüze kadar böyle gelmedi mi.?İslam dininde yeri olmayan bu oyuna Müslümanlar nasıl alet oluyor? Kıymetli Müslümanlar! Herkesin aklı selim ile bu meseleyi düşünüp ona göre hareket etmesi icap etmez mi! Hıristiyanların ekmeğine yağ sürmeye, onları desteklemeye, “BİZİM DİN KARDEŞLERİMİZ OLAN MÜSLÜMANLARIN KANLARINI DÖKMEYE VE EHLİ İSLAMA ZULÜM ETMEYE DEVAM EDİN ! ARKANIZDA BİZ VARIZ” manasını taşıyan bu menfur  programı bir şekilde onaylamak hangi imanla bağdaşır? 




Müslüman bir kişinin noel yortusuyla ne işi olur ki.? Şair bakın bu olayı ne kadar güzel özetlemiş ;
 Bir elde kadeh! Bir elde Kur”an!
 Ne helâldır işimiz, ne de haram!
 Müslüman”a: “Sen Hıristiyan mısın?” diye sorsan darılır.
 Amma yılbaşında hindi  yemesine bayılır…
 Çam deviren hindici, nasıl mü”min sayılır…
 Yaklaşınca her sene, öz yurdumda yılbaşı:
 Yapılır milletimce Firenkçe türlü aşı!..
 Buna, ağlar ağacı; hem toprağı, hem taşı:
 Müslümanız (!) onlarla, Noel de yapıyoruz.
“Batı, Batı!” diyerek, eyvah! Hep batıyoruz

Muhterem Müminler!
 Cenab-ı hak yüce kitabımız Kuran-ı Kerimi hicr suresi ilk üç ayet-i kerimesinde ehli küfür için şöyle buyurmaktadır:  Elif, Lâm, Râ. Bunlar kitabın ve apaçık bir Kur'ân'ın âyetleridir.Bir zaman gelecek ki inkâr edenler, keşke müslüman olsaydık temennisinde bulunacaklardır. “Bırak onları(kendi hallerine) yesinler, eğlensinler! Onları (boş bir) emel oyalayadursun. Yakında bilecekler onlar.”   

Muhterem Müminler!
         Fahr-i Kainat efendimiz, bütün alemlere peygamber olarak gönderilmiştir. Tebliğ vazifesinin sınırları bütün alemi içine alır. Hiçbir topluluk bu çemberin haricinde değildir. İnsanlığı islamda kardeş olmaya davet etmişler, hiçbir toplulukta bulunmayan düşünce, hareket ve yaşayışı tesis etme gayretinde olup, taklitten uzak, Allah’ın emirleriyle sünnet-i seniyyeyi mezcederek yepyeni bir yaşayış tesis etmişlerdir.

“Kim bir kavmi severse Hz.Allah, o kimseyi onlarla beraber haşreder” [iii] buyururak, ümmetini ehl-i küfre benzemek ve onlara sevgi beslemekten sakındırmışlar; sünnet-i seniyyeleriyle de bunu fiilen tatbik etmişlerdir. Onlar saçlarını uzatırlarsa, o kısaltıyor, onlar yatarlarsa o uyanık duruyor, onlar bir gün oruç tutarlarsa, o iki gün tutuyor ve onlara muhalefeti  ve sünnet-i seniyyeye sarılmayı emrediyordu. 

Ayet-i celilede “Şanım hakkı için muhakkak ki size Rasülüllahda pek güzel bir numune vardır.[iv] buyurulduğu üzere taklid edilecek, sadece O ve varisleridir.


Muhterem Kardeşlerim ÖYLE İSE NE YAPMALI?
Mühmin UYANIK OLMALI,  Mü’min bir delikten iki defa ısırılmaz”.hadis-i şerifi mucibince  bu konunun detaylarını bilmeden yılbaşı ve Noel gibi etkinliklere bir şekilde katılmış isek, ondan dolayı istiğfar ederek bilinçlenmeliyiz. Aynı hatalara ikinci kez düşmemeliyiz. BASİT HESAPLARLA DİNİ PRENSİPLERDEN TAVİZ VERMEMELİ ve KUR’AN VE SÜNNETE İYİ SARILMALıdır.



Son cümleyi Rasülüllahın dilinden dinleyelim:
 “Şu hidayet rehberiniz olan Kur’an var ya ;bir ucu sizin elinizde bir ucu da Allahın yed-i kudretindedir. Ona sımsıkı sarılın (ki o, kendine sarılanı Allaha götürür). Siz ona sarıldıktan (usulüne uygun okuyup, okutup içerisindeki hükümlerle amel ettikten) sonra ebediyen sapıklığa düşmezsiniz.”


[ii] Keşf’ül-hafa c. 2 s.240
[iii] Kenzül ummal
[iv] Ahzab 2

Yorum Gönder

Yorum Gönder