-->
Okuma Listem

AofSoruKitap Ana Sayfa

İLH1008 İSLÂM HUKUKUNA GİRİŞ Ünite 8: Mülkiyet ve Akit Teorisi Soru-Cevap Ders Notları 15.Mayıs.2014.Perşembe

İLH1008 İSLÂM HUKUKUNA GİRİŞ
Ünite 8: Mülkiyet ve Akit Teorisi

Kredili ilahiyat Önlisans 1.sınıf Bizim Sınıfımız
Soru-Cevap Ders Notları
Aofilahiyat Donemiki 15.Mayıs.2014.Perşembe


İSLAM HUKUKUNA GİRİŞ 8. ÜNİTE SORU-CEVAP DERS NOTLARI

  1. pozitif hukukta hangi ayrımın temelince haklarla ilgili ayrım yatar?

    Cevap : eşya hukuku – borçlar hukuku

  2. eşya ve borçlar hukuku malvarlığı haklarıyla ilgilenir

    Malvarlığı hakları kaça ayrılır ve tanımlarını yapınız?

    Cevap : ikiye ayrılır:

    1-ayni haklar: bir kimseye bir mal(eşya) üzerinde doğrudan doğruya hakimiyet sağlayan ve herkese karşı ileri sürülebilen haklardır

    2-alacak hakkı: bir kimseye(alacaklıya) bir başkasından(borçludan) bir şeyi isteme yetkisi sağlayan haklara denir

  3. “milk” kelimesinin terim anlamı nedir?

    Cevap : bir eşya üzerinde hak sahibine ait, diğer tüm şahısların hakimiyet ve müdahele alanından çıkarılmış bir inhisar ve önceliktir

  4. milk terimi günümüz hukukundaki hangi terimi kapsar?

    Cevap : ayni hak terimini karşılar 

  5. milk kaça ayrılır?

    Cevap : milk ikiye ayrılır:

    1- mutlak milk: kamil milk de denilen bu yetki mülkiyet hakkıdır

    Bir eşyanın hem ayn’ı hem de menfaati üzerine kuruludur(milku’l-ayn ve’l-menfaa)

    En geniş olan milk türü hürriyetidir

    2- sınırlı(nakıs) milk

  6. sınırlı(nakıs) milk nedir kendi içinde kaça ayrılır?

    Cevap :

    Sınırlı (nakıs) milk: mülkiyette bulunan yetkilerden birini veya bir kaçını verdiği için kapsamı mülkiyete göre daha dar olan milk türüdür

    Kendi içinde şu gruplara ayrılır:

    a-milku’l-menfaa biha ayn: bir eşyanın sadece menfaatlerini içeren milk

    özellikle irtifak hakları bu grupta yer alır

    b-milkü’l-ayn bila menfa: sadece ayn üzerine kurulu olup menfaatleri içermeyen milktir

    buna çıplak mülkiyette denir

    c-milku’l-habs ve’l-yed: bir eşyanın aynını elinde tutma ve zilyetliğinde(yed) bulundurma konusundaki milk 

    Hanefilere göre rehin hakkı bu tür bir ayn’i haktır

  7. mülkiyet ne demektir?

    Cevap : mülkiyet, sahibine eşya üzerinde en geniş ve tam yetkiler veren ayni haktır

    İslam hukuku açısından da mülkiyet, islam kültürünün genel anlayışları doğrultusunda şekil almış bir hukuki kurumdur

  8. islam hukukçuları mülkiyetin temeli olarak hangi ilkeyi esas alırlar?

    Cevap : islam hukukçuları nasslarda vurgulanan, başkasının malının haramlığı ilkesini mülkiyetin temeli olarak alırlar

  9. mülkiyet hakkının konusu nedir?

    Cevap : mülkiyet hakkının konusu mal yani eşyadır

    Hanefi doktrininde mal, daha ziyade örfi ve tabii bir kavramdır

    Mecelle malı: “tab-ı insani mail olup da vakt-i hacet için iddihar olunabilen şeydir” diye tanımlar

    Bu tarif şöyle açıklanabilir: “mal insanın tabiatı icabı meylettiği ve ihtiyaç vakti için saklanabilen şeydir”

  10. Hanefilere göre bir nesnenin mal niteliği taşıması için iki temel özelliğe sahip olması gerekir bu özellikler nelerdir?

    Cevap :

    1-insanların bir ihtiyacını gidererek fayda temin etmesi(örf unsuru)

    Tanımdaki “insan tabiatının meyletmesi” ifadesi insanların mal dediği ve yararlandığı, başka bir ifadeyle örfen ve iktisadi olarak değer taşıyan şeyleri ifade eder

    2- müstakil bir varlığı olması (fiziki unsur)

    Hanefi doktrininde bir nesnenin mal olmasının ikinci şartı mecellenin tanımındaki “iddihar olunabilme” ifadesinin içerdiği, üzerinde doğrudan ferdi hakimiyet kurulabilmesi unsurudur

  11. mütekavvim mal ne demek?

    Cevap : mütekavvim mal; kullanılıp faydalanılması Müslümanlar açısından mübah olan maldır

    Hanefilerde mal terimi ara bir kavram olup gerçek anlamda mallar mütekavvim mal terimiyle ifade edilir

  12. Hanefilerin eşya ile terimleri üç aşamalıdır bunlar nelerdir?

    Cevap :

    Birinci aşama mal olmayan şeylerdir

    Kan, leş, tek pirinç tanesi gibi

    İkinci aşama mal olup mütekavvim olmayan nesnelerdir

    Bunlar sadece üç tanedir

    Hamr(şarap)

    Domuz

    Şer’i yollarla kesilmeden(boğularak vb.) ölen hayvanalardır

    Üçüncü aşam mütekavvim mallar olup iktisadi değeri olan v emüslümanlara mübah kılınmış nesnelerdir

  13. bir nesnenin mütekavvim mal olup olmasının en temel üç sonucu vardır bunlar nelerdir?

    Cevap :

    1- ayni haklara konu alabilme

    2- hukuki işlemlere konu olabilme

    3- hukuki koruma altında olma

  14. mal kavramlarıyla ilgili ayrımlardan ortaya çıkan terimlerden ayn-menfaat ve ayn-den ayırımını açıklar mısınız?

    Cevap : ayn-menfaat: doğrudan mal terimi gösterilmeyip malın aynı ya da menfaati gösterilir

    Bir eşyanın satımı, ayn üzerinden gerçekleşen bir işlem iken 

    Mesela, kira akdi eşyanın menfaati üzerinde gerçekleşen bir işlemdir

    Ayn-deyn ayırımı: bir eşyanın somut varlığı ve zatı, ayn olarak nitelenirken

    Dış dünyada somut bir fert olarak belirlenmeyip cins olarak belirlenmiş borçlara deyn denmiştir

    Deyn’nin mevcut olması için zimmet terimi üretilmiştir

    Zimmet, deyn niteliğindeki bir borcun, borçlu kişide var ve sabit olabildiği hukuki kap ve yetenektir

  15. mal kavramlarıyla ilgili ayrımlardan ortaya çıkan terimlerden misli mal- kıyemi mal ayırımını açıklar mısınız?

    Cevap : aynı türe ait olup, görünüm, içyapı, ekonomik fayda vb. bakımlardan eş özellikte olan bu sebeple dikkate değer bir fark olmadan birbiri yerine geçebilen mallar mislidir 

    Mesela buğday, kumaş, yumurta ve para misli maldır

    Tam olarak aynı değer ve şartlarda aynı cinsini bulmanın kolay olmadığı mallar kıyemidir

    Mesela büyükbaş bir hayvan, arazi, ikinci el araba kıyemi maldır

  16. mal kavramlarıyla ilgili ayrımlardan ortaya çıkan terimlerden menkul – gayrımenkul(akar) ayırımını açıklar mısınız?

    Cevap : özüne zarar vermeksizin bir yerden başka yere taşınabilen eşyalar menkul,

    Taşınamayanlara da gayrımenkul denir

    Taşınırlar üzerinde ayni hakkın nakli malın teslimi(zilyetliğin nakli) ile mümkün iken

    Taşınmazlarda tapu kütüğüne tescil zorunlu görülmüştür

  17. mal kavramlarıyla ilgili ayrımlardan ortaya çıkan terimlerden sahipsiz mallar, özel mallar ve kamu mallarını açıklar mısınız?

    Cevap : malın sahibinin mal ile ilişkisi bakımından mallar üç gruba ayrılır:

    1- sahipsiz (mübah) mallar: üzerinde mülkiyet hakkı olmayan mallardır

    2- özel mallar: özel mülkiyet altında olan ve diğer insanların hakimiyet alanından çıkarılmış mallardır

    3- kamu malları: umumun ya da belirli bir yer halkının ahalisinin doğrudan doğruya ve serbestçe yararlanmasına terk edilen mallardır

  18. mülkiyet hakkının kaç çeşidi vardır?

    Cevap : mülkiyet hakkının iki çeşidi vardır:

    1- tek şahıs mülkiyeti ve hisseli mülkiyet

    2- ferdi(özel) mülkiyet – kolektif mülkiyet

  19. mülkiyet hakkı çeşitlerinden tek şahıs mülkiyeti ve hisseli mülkiyeti açıklayın?

    Cevap : mülkiyet hak sahibinin sayısı bakımından tek şahıs mülkiyeti (müstakil/ferdi mülkiyet) ve hisseli(birlikte) mülkiyet şeklinde ikiye ayrılır

    Müstakil mülkiyet tek şahsa ait olan mülkiyettir

    Birlikte mülkiyet bir eşyanın, bütününden ayrılıp müstakil hale getirilmemiş bir hissesine malik olmaktır

    Hisseli mülkiyetin ortadan kaldırılarak müstakil mülkiyet tesis edilmesine izale-i şuyu(hissenin mülkiyetin izalesi) denir 
  20. mülkiyet hakkı çeşitlerinden ferdi(özel) mülkiyet – kollektif mülkiyeti açıklayın?

    Cevap : özel mülkiyette hak sahibi tek bir kişi ya da sayıları belirli birkaç ortaktır

    Kolektif mülkiyet tüm toplumun eşit seviyede hak ya da özgürlük sahibi olduğu malları ifade eder 

    Mülkiyet denilince asıl akla gelen özel mülkiyettir

    Özel mülkiyet kurulması mümkün olmayan denizler, büyük nehirler gibi sahipsiz malların yanında, birtakım mallar özel mülkiyet dışında tutulmuştur

    Devletin bu mallar üzerinde mülkiyeti olmayıp bunlar kolektif bir şekilde tüm topluma aittir
  21. ibaha ortaklığı nedir açıklar mısınız?

    Cevap : su, ateş, ot (ve tuz ) gibi nesneleri kapsayan mallar üzerinde kimsenin özel mülkiyet hakkı olmayıp bunlar üzerindeki yetki ibaha ortaklığı ( şirket-i ibaha: eş-şeriketü’l-amme) konusudur

    İbaha ortaklığı terimi, bu mallara tüm toplumun ortak olduğu ve bu ortaklığın mülkiyet niteliğinde bulunmayıp bir özgürlük ve serbesti mahiyetinde olduğunu ifade eder

  22. mülkiyeti doğuran sebepler üçe ayrılır bunlar nelerdir?

    Cevap :

    1- aslen kazanma: bir eşya üzerinde ilk olarak mülkiyetin kurulmasını sağlayan yolları içine alıp en tipik türü istila denilen sahipsiz (mübah) malın ele geçirilmesidir

    2- mülkiyetin naklen kazanılması: temel olarak satım akdi, hibe vb. hukuki işlemler yoluyla mevcut mülkiyetin bir başkasına nakledilmesidir

    İslam hukukçuları çoğunluğu zaman aşımını mülkiyetin kazanılmasının bir sebebi olarak görmezken

    Malikiler bunun belirli şartlar altında mülkiyet doğurduğu görüşündedir

    Lukatayı (kaybolmuş nesneyi) bulup almak da yine genelin kanaatine göre mülkiyet doğuran bir sebeptir

    3- halefiyet (yerini alma): başlıca bir şahsın miras ve vasiyet yoluyla diğer bir şahsa halef olması, yani onun yeirne geçmesidir

  23. mülkiyet hangi şartlarda ortadan kalkar?

    Cevap :
    Mülkiyet hakkının temel özelliği onun belirli bir süreyle sınırlanmaya müsait olmamasıdır

    Ona sonu erdiren bir sebep ortaya çıkmadıkça mülkiyet hakkı devam eder

    Malikin irade beyanıyla mülkiyet hakkından vazgeçtiğini açıklaması (terk) ile genel kanaate göre mülkiyet ortadan kalkmaz

    Mülkiyet şu sebeplerle ortadan kalkar

    -malikin imar ve ihya ederek sahip olduğu bir arazinin terki ile mülkiyet sona erer 

    -malın yok olması ya da tüketilmesi de hakkı sona erdiren sebeptir

  24. mülkiyet hakkının sınırlamaları (takyitleri) asli sınırlamaları açıklar mısınız?

    Cevap : asli sınırlamalar, her halükarda mülkiyete bağlı olan ve ondan ayrılmayan sınırlamalardır

    Hanefi hukukçular, Şafiilerin çoğunluğu ile zahiri mezhebi malikin mülkiyet altındaki malı üzerinde başkasının bir hakkı taalluk etmediği sürece dilediği tasarruflarda bulunabileceği teorisini benimsemişlerdir

    Gayrımenkullerin kullanımıyla ilgili Hanefilerin iki temel ilkesi vardır:

    İlkine göre mülkiyet hakkı ile ilgili bir tasarruf sınırlamasına gidebilmek için bunun teknik anlamda başka bir hak sebebiyle olması gerekir

    İkinci ilkeye göre Hanefilerde nisbeten daha sonra bir vakitte oluşmuştur 

    Maliklerin komşu vb. başkasına “aşırı (fahiş) zarar” veren davranışları hukuk tarafındna engellenir

    “hiç kimse mülkünden tasarruftan men olunamaz meğerki başkasına zarar-ı fahiş ola o halde men olunabilir”
  25. şüf’a (ön alım) hakkı ne demektir?

    Cevap : asli takyitler içinde mülkiyetin intikaline yönelik bazı takyitler de söz konusudur

    Bunların en meşhuru şüf’a (ön alım) hakkıdır

    Bu hak sahibine başkasına satılan bir akarı aynı bedelle alma yetkisi verir

    Şüf’a hakkı gayrımenkullarda geçerlidir

    Sadece ortaklar ve komşular arasındaki ilişki yeni bir malik tarafından bozulma riskine karşı birçok hukuk sisteminde alınan bir önlem ve 

    malını satan kişi açısından malını kimseye satamaması açısından mülkiyet hakkına getirilen sınırlamadır

  26. mülkiyet hakkı sınırlamaları (takyitleri) çeşitlerinden iradi sınırlamaları açıklar mısınız?

    Cevap : iradi takiytler malikin kendi iradesiyle yaptığı hukuki işlemler yoluyla mülkiyet hakkına gelen getirdiği sınırlamalardır

    Malikler mülkiyet haklarını bir bedel karşılığında ya da karşılıksız olarak sınırlayabilirler

  27. mülkiyet hakkı sınırlamaları (takyitleri) çeşitlerinden istisnai sınırlamaları açıklar mısınız?

    Cevap : bununla kastedilen özellikle devletin istimlak, mali ceza verme, istisnai vergiler koyma gibi temelde kamu menfaatine yönelik kısıtlamalarıdır

    Bu tür kısıtlamalar teorik temelini “ zarar-ı ammı def içi zarar-ı has ihtiyar olunur” prensibinde bulur

    Bunlar devamlı ve sabit kısıtlamalar olmayıp bir ihtiyaca binaen ortaya çıktığından dolayı istisnai olarak nitelenir


  28. sınırlı ayni halardan irtifak hakkı ne demektir?

    Cevap : irtifak hakkı terimi, bir gayrımenkul (akar) üzerinde başkasına ait bir akar yararına kurulmuş olan ve hak sahibie sınırlı bir yararlanma sağlayan ayni hakları ifade eder

  29. irtifak haklarının temel türleri nelerdir?

    Cevap:

    1- kaynak (su alma) hakkı (hakku’ş-şirb)

    2- geçit hakkı (hakku’l-murur, hakku’l-memerr)

    3- inşaat (üst) hakkı (hakku’l-karar, hakku’l-tealli

    4-mecra hakkı (hakku’l-mecra: hakku’l-mesil

    5-kiriş koyma hakkı

    6-manzara irtifakı 

  30. temel olarak kaç borç sebebinden bahsedilir?

    Cevap : üç borç sebebinden bahsedilir:

    1- hukuki işlemler

    2- haksız fiil

    3- sebepsiz zenginleşme ( haksız iktisap)

  31. borç sebeplerinden haksız fiilleri açıklar mısınız?

    Cevap : haksız fiiller: hukuka aykırı olarak bir kimsenin şahsına veya mal varlığına zarar veren fiildir

    Birinin malını zorla elinden alma demek olan gasp

    Başkasının malını hukuka aykırı olarak tahrip etme anlamına gelen itlaf

    İki önemli haksız fiil türüdür

  32. borç sebeplerinden sebepsiz zenginleşme (haksız iktisap) kavramını açıklar mısınız?

    Cevap : sebepsiz zenginleşme (haksız iktisap): bir kimsenin mal varlığının, haklı bir sebep bulunmaksızın diğer bir kimsenin zararına olarak çoğalması veya azalması demektir

    Mesela toptancı ile perakendeci arasında devam eden ticari ilişkide

    Perakendecinin borcu bittiği halde bitmediğini düşünerek hata yoluyla 

    Toptancıya fazladan bir taksit para ödediğini düşünelim

    Fazladan yatırdığı taksitte hukuki sebep olmadığı halde karşı tarafta bir mal artışı meydana gelmiş ve bunu iade etme borcu doğmuştur

    İşte bu borcun kaynağı haksız iktisap olarak nitelenir

  33. borç sebeplerinden hukuki muamele (hukuki işlem) kavramını açıklar mısınız?

    Cevap : borçların en yaygın olan hukuki işlem, hukuk düzeninin uygun bulduğu bir sonuca yöneltilmiş irade açıklamalarıdır

    Bir kimsenin bir hukuki sonuç elde etmek için iradesini açıklamasıdır (kavli tasarruf) 

    Hukuk işleminin özünü irade beyanı oluşturur

    Hukuki işlemler temelde iki gruba ayrılır:

    1- tek taraflı hukuki işlemler

    2- çift taraflı hukuki işlemler; akitler

  34. akit kavramını açıklar mısınız?

    Cevap : islam hukukunda akit terimi, iki tarafın karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanında bulunmasıyla kurulan hukuki muamele anlamındadır

    Mecelle akdi şöyle tanımlar: “akid, tarafların bir hususu iltizam ve taahhüt etmeleridir ki: icab ve kabulün irtibatından ibarettir”

    Mecelle akdin kurulmasını (in’ikad) şöyle tanımlar: “inikad; icab ve kabulün, müteallakında eseri zahir olacak vechile yekdiğere ber vechi meşru taalluktur”

    Yani, icab ve kabulün sonuç doğurabilecek biçimde birbirine bağlanmasıdır

  35. bütün akitler açısından ortak ve genel olan üç unsur vardır bunlar nelerdir?
    Cevap:

    1- taraflar

    2- irade beyanı

    3- konu (mahal: ma’kud aleyh)

  36. in’ikat şartı ne demektir?

    Cevap : akdin unsurlarının bazı şartları taşıması gerekir

    İslam hukukçuları bu şartlara rüknun şartları ya da in’ikat şartları derler

  37. akdin kuruluş şartlarından akdin taraflarıyla ilgili şartları açıklar mısınız?

    Cevap : akdin taraflarıyla ilgili şartlar:

    1- tarafların akit yapma ehliyetine sahip olmaları

    Hanefi mezhebinde genel olarak akdin kurulması için tarafların akıl ve temyiz kudretine sahip olmaları yeterli görülmektedir

    2- iki tarafı da tek kişinin temsil etmemesi

    Hanefilere göre ilke olarak tek kişinin akdin her iki tarafını temsil ederek akit yapması nikah akdi dışında geçersiz kabul edilirken

    Maliki ve Hanbeli doktrinlerinde bu mğmkğn görülmüştür

  38. akdin kuruluş şartlarından irade beyanlarıyla ilgili şartları açıklar mısınız?

    Cevap : irade beyanıyla ilgili şartlar:

    1- icab ve kabulun karşılıklı ve birbirine uygun olması gerekir

    2- icab ve kabulün aynı mecliste beyan edilmeleri gerekir

  39. irade beyanını açıklar mısınız?

    Cevap : akdin in’ikadi ilke olarak taraların birbirini izleyen, karşılıklı ve birbirine uygun beyanları ile olur

    Hanefilere göre, akdi meydana getiren iki irade açıklamasının ilkine icab ikincisine kabul icab yapana da mucib denir

    İslam hukukçularına göre mucib, kabul meydana gelmeden önce icabından vazgeçebilir

    Bu vazgeçme (rücu) imkanına rücu muhayyerliği (ivaptan dönme serbestisi) denir

    Malikiler tek taraflı olarak yapılan vaatleri ilke olarak bağlayıcı görürler

    Kendisine icap yöneltilen kişinin de doğal olarak yapılan icabı kabul edip etmeme serbestisi vardır buna kabul muhayyerliği denilir

  40. icap ve kabulün birbiriyle irtibatı ve akdin oluşması için hangi detay şartlar gerekir?

    Cevap:

    A- kabul, icap sakıt olmadan yapılmış olmalıdır

    İcap şu hallerde sakıt olur:

    1- icap yapanın icaptan dönmesiyle 

    2- mucibin vefatı

    3- mucibin ehliyetini yitirmesi

    4- akdin konusunun helakı

    5- akdin konusunun değişikliğe uğraması

    6- icabın yöneldiği kişinin icabı reddetmesi

    B- kabul icaptan sonra rızanın ortadan kalktığına hükmettirecek ölçüde fasıla vermeksizin yapılmış olmalıdır

    İn’ikadı bozan bu fasıla Hanefilerde meclis bütünlüğü bozan fasıladır

    Şafiilerde ise bu fasıla çok az zaman parçasıdır

    Şafiilere göre icap yapıldıktan hemen sonra kabul yapılmazsa akit kurulmaz

    Malikilerde ise bu, konudan ilginin kesildiğine ve kabulün örfen icaba cevap sayılamayacak bir söz olduğuna hükmettirecek kadar uzun bir süredir

    C- kabul; icabın kendisine yönelttiği kişi tarafından yapılmalıdır

  41. meclis muhayyerliği ne demektir?

    Cevap : akit meclisinin birliği ve bütünlüğü oldukça önmelidir

    aynı mecliste yapılmayan icap ve kabul birbirine bağlanmaz ve akit meydana gelmez

    Akit meclisinin önem taşıdığı üçüncü bir husus da icap ve kabulün tamamlanmasında sonra tarafların muhayyerlik hakkına sahip olup olmamalarıdır

    Bu konu meclis muhayyerliği olarak bilinir

    İcap ve kabulün birbirleriyle buluşmasına rağmen meclis birliği devam ettiği sürece taraflara akdi fesih yetkisi veren bu durum meclis muhayyerliği olarak adlandırılır

    Hanefi ve maliki mezhebi meclis muhayyerliğini kabul etmezler 

    Onlara göre sırf akit görüşmelerinin yapıldığı ortam (meclis) devam ediyor diye taraflar tek taraflı akdi bozamaz

    Şafii ve Hanbeli doktrinleri ise, akdin yapıldığı meclis devam ettiği ve taraflar fiziksel olarak o oturumu terk etmediği sürece akdi yapan tarafların tek taraflı olarak akdi bozabileceğini kabul ederler


  42. icap ve kabul şekilleri nelerdir açıklar mısınız?

    Cevap : icap ve kabulün çeşitleri şunlardır: 

    1- sözlü ifade: en yaygın ve doğal irade beyanı sözlü ifade ile olur

    akit yapan kişilerin açık ve net iradelerini ifade eden beyanları

    özellikle Arapçanın dil özellikleri esas alarak belirlemeye çalışmışlardır

    buna göre mazi siygası yani aldım, sattım vb. ifadeler tarafların iradelerinin kesinliğinin delili sayılmıştır

    muzari siygasıyla hal (şimdiki zaman) kast edilirse akit meydana gelir

    gelecek anlam kast edilirse akit meydana gelmez

    emir talep siygaları da (mesela bana şunu sat deyip diğerinin sattım demesi gibi)Hanefilere göre prensip olarak akdi kurmak için yeterli değildir

    ancak ifadenin sevk tarzı geleceğe yönelik değil de o an için satma/satın alma talebine delalet ederse akit kurulur

    imam malik ve şafii’ye göre bu lafızlarla akit meydana gelir

    soru ve şaka ifadeleriyle ise prensip olarak akit meydana gelmez


    2- işaret: sözlü ifadenin dışında taraflar bazı işaretlerle anlaşarak da akit kurabilirler

    Dilsizin bilinen işaretleri akitlerde irade beyanı yerine geçer

    Dilsizin işaretinin geçerliliği için yaz<ma bilmemesi şart değildir

    Yine çoğunluğa göre dilsiz olmayan kişinin o sırada dili de tutulmuş değilse işareti geçerli değildir

    Malikilere göre dilsiz olmayanın işaretiyle de eğer bununla icap ve kabul anlaşılıyorsa akit meydana gelir

    3- teati: fiili mübadele

    Sözlü irade beyanı olmaksızın bir şeyi alıp verme gibi, fiili mübadele ile de akit meydana gelir

    Çünkü teati örfen tarafların rızasına delalet eder 

    İmam şafi’nin meşhur olan görüşüne göre teati ile akit meydana gelmez

  43. akitleri başlıca hangi açılardan gruplandırabiliriz?

    Cevap:

    1- gayesi ya da doğurduğu sonuç bakımından akitler

    2- ayni olup olmaması bakımından akitler

    3- meşru olup olmamasına göre akitler

    4-kurulduğu andan itibaren sonuç doğurması (işlerlik)bakımından akitler

    5- bağlayıcılık bakımından akitler

  44. gayesi ya da doğurduğu sonuç bakımından akitleri açıklar mısınız?

    Cevap : gayesi ya da doğurduğu sonuç bakımından akitler:

    a- temlik akitleri: satım ve kira gibi mal ve menfaatin el değiştirmesini, bir ayni hakkın karşı tarafa devredilmesi sonucu doğuran akitler

    en yaygın rastlanan akitler bunlardır

    bu akitler kendi içinde üç gruba ayrılır:

    1- ivazlı akitler: her iki tarafın da bir bedel verdiği akittir

    Kirada menfaat ile ücret iki tarafın bedeli yani ivazı oluşturur

    2- teberru akitleri (ivazsız akitler): ivazın olmadığı sadece bir tarafın ayni hakkını devrettiği akitlerdir

    Mesela hibe ve ariyet öyledir

    3-başta teberrü sonunda ivazlı olan akitler: karz, borçlunun isteği üzerine kefalet ile ivaz şartlı hibe gibi 

    b- teminat akitleri

    c- koruma(hıfz) amaçlı akitler

    d- temsil akdi

    e- ortaklık akdi


  45. ayni olup olmaması bakımından akitleri açıklar mısınız?

    Cevap : bu açıdan akitler ayni olan ve ayni olmayan (normal) akitler şeklinde ikiye ayrılır

    Ayni akitler normal akitlerden farklı olarak akdin kurulması ve tamamlanması için bir malın (aynın) teslim şartı olan akitlerdir

    Bunlar, hibe, ariyet, vedia, karz ve rehin akitleridir

  46. meşru olup olmamasına göre akitleri açıklar mısınız?

    Cevap : bu akitler sahih ve sahih olmayan akitler şeklinde iki gruba ayrılır

    Sahih akitler fıkhı sonuçları doğurması için uygun bir sebep olan akittir

    Rükünlerini, rükünle ilgili in’ikat şartlarını ve ayrıca sıhhat şartlarını taşıyan akitlerdir

    Sahih olmayan akitler ise batı ve fasit şeklinde ikiye ayrılır:

    Batıl akit kısaca unsurlarında ya da in’ikat şartlarında bozukluk/eksiklik olduğundan dolayı sahih olmayan akittir

    İn’ikat etmemiş yani meydana gelmemiş olduğu için mutlak olarak geçersizdir

    Mesela bir akıl hastasının yaptığı satım akdinde, akdi yapan tarafın ehliyeti olmadığı için bu akit batıldır

    Mütekavvim olmayan bir malın satımı da batıldır

    Fasit akit ise unsur ve rüknun şartlarında bozukluk taşımamakla birikte bunların dışındaki bazı vasıflarında bozukluk olan akittir

    Hanefiler bu tür ikincil derecedeki şartlara “sıhhat şartları” derler

    Bu şartları taşımayan akitler kural olarak fasit olur 

    Mesela bedel belirlemeden yapılan bir satım ya da kira akdi böyledir

    Batıl akit hüküm doğurmazken, fasit akit doğurabilir

  47. kurulduğu andan itibaren sonuç doğurması (işlerlik) bakımından akitleri açıklar mısınız?

    Cevap : nafiz ve mevkuf olarak ikiye ayrılır:

    Nafiz akit, kurulduğu andan itibaren sonuç doğuran akittir

    Akdi yapan tarafların dışında başka bir kişinin hakkıyla ilgili olmayan, herhangi başka birinin rızasına, onayına gerek kalmadan sonuç doğuran akittir

    Mevkuf akit ise, başkasının hakkı ile ilgili olduğu için, işlerlik kazanması için tarafların irade beyanları dışında, hakkı olan bu kişinin iradesine de ihtiyaç duyulan akittir

    Mesela mümeyyiz çocuğun akti böyledir

  48. bağlayıcılık bakımından akitleri açıklar mısınız?

    Cevap : bağlayıcılık bir akdin tek taraflı irade ile ortadan kaldırılamamasıdır

    Bazı akitler yapıldığı andan itibaren akdi yapan her iki tarafı da bağlayan (lazım) akitlerdir

    Satım ve kira gibi

    Bazı akitler taraflardan sadece birini bağlar

    Mesela rehin akdi

    Bazı akitlerde iki taraf açısından bağlayıcı değildir

    Mesela ariyet akdi

mehmet akif2


*Bu hizmet 
www.medineweb.net ailesine mahsustur*
Bu hizmet www.medineweb.net ailesine mahsustur,
alıntı yapanlar kaynak bildirmezlerse kul hakkına girmiş olurlar.
Alıntıdır: Notları paylaşan Medineweb ailesinden ve derleyen Aofilahiyat Donemiki Hocamızdan Allah Razı Olsun.


Yorum Gönder

Yorum Gönder